- yedmek
- bohça veya heybeyi toparlamak, uçlar ını birleştirmek III, 434bkz: yedi şmek, yedilmek, yidmekyeğ, üst, üstün, daha lyl, lyl, hayırlı I, 59, 337, 384; II I, 43, 133, 144, 160
Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini. 2009.
Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini. 2009.
yedmek — i, er, hlk. 1) Çekerek peşinden götürmek, yedeğinde götürmek 2) mec. Yanında, beraberinde götürmek Burhan ın kolu Ayşe ye düşmesin diye sımsıkı sarılmış, yalnız bir arkadaş ve kardeş gibi değil, aynı zamanda bir sevgili rikkatiyle onu yediyordu.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yedmek — yapışup çeküp götürmek, delalet etmek, çekmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yidamak — yedmek, redif etmek, çekmek, gezdirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yedme — is. Yedmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
yedilmek — dikilmek ve içine e şya konulmak III, 77bkz: yedi şmek, yedmek, yidmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yedişmek — kenar dikmekte yardım etmek III, 70, 71bkz: yedilmek, yedmek, yidmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yidmek — bohça veya heybeyi toparlamak, uçlar ını birleştirmek III,443bkz: yedişmek, yedilmek, yedmek iğ, I, 48, 85bkz: ig, ik, yik gemin damağa gelen parçası III, 144 çiğ, pişmemiş. I, 338; III, 144bkz: yik … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
MAKADE — Davar yedmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük